İnsanın sevdiği birine veya çok değer verdiği bir şeye gösterdiği özen, çoğu zaman sözlerden çok davranışlarla anlaşılır. Bu durumu en güzel anlatan deyimlerden biri de “üstüne titremek” deyimidir.
Üstüne titremek deyiminin anlamı ne?
“Üstüne titremek” deyimi; bir kişiye ya da nesneye aşırı derecede değer vermek, büyük bir özen göstermek, onu koruyup kollamak ve zarar gelmemesi için dikkatle ilgilenmek anlamına gelir. Daha çok sevgi, şefkat ve hassasiyetin yoğun şekilde ifade edilmesi için kullanılır.
Üstüne titremek deyimi ile cümle örnekleri
Anne, tek çocuğunun üstüne titriyordu.
Dedesinin ona bıraktığı saate gözünden sakınır gibi üstüne titrerdi.
Öğretmen, başarısı düşük öğrencisinin üstüne titreyerek onun gelişmesine katkı sağladı.
O, ailesinin üstüne titreyen bir babaydı.
Genç adam, sevgilisinin üstüne titriyordu.
Yaşlı kadın, bahçesindeki güllerin üstüne titrerdi.
Köpeğinin üstüne titreyen çocuk, onu yanından hiç ayırmazdı.
Patron, işyerindeki makinenin üstüne titreyip her gün bakımını yaptırıyordu.
Anneanne, torununun üstüne titremekten hiç yorulmazdı.
Ev sahibesi, yeni aldığı mobilyaların üstüne titriyordu.
Adam, emek vererek aldığı arabasının üstüne titrerdi.
Kardeşinin üstüne titreyen genç, onun üzülmemesi için elinden geleni yapardı.
Sanatçı, eserlerinin üstüne titreyerek her detayla ilgilenirdi.
Kadın, hastalanan kedisinin üstüne titriyordu.
Futbolcu, kariyerinin üstüne titreyerek disiplinli yaşam sürüyordu.
Çiftçi, tarlasının üstüne titreyip gece gündüz çalışıyordu.
Çocuğunun eğitiminin üstüne titreyen anne, her dersine yardımcı oluyordu.
Ressam, yaptığı tablonun üstüne titreyerek aylarca çalıştı.
Yeni doğan bebeğin üstüne titreyen aile, ona en ufak zarar gelmemesi için dikkat ediyordu.
Bahçıvan, yıllardır yetiştirdiği çiçeklerin üstüne titriyordu.
Koleksiyoner, nadir parçaların üstüne titreyerek onları özel kutularda saklıyordu.
Genç kız, hediye edilen kolyenin üstüne titriyordu.
Bilim insanı, araştırmasının üstüne titreyip tüm detayları kontrol ediyordu.
Babaanne, hasta torununun üstüne titreyerek gece boyunca başında bekledi.
Fotoğrafçı, eski makinelerinin üstüne titriyordu.
Yeni alınan bilgisayarın üstüne titreyip toz bile kondurmuyordu.
Çift, evliliklerinin üstüne titreyerek mutlu bir hayat kurmuştu.
Yazar, kitap taslağının üstüne titreyerek her satırı tekrar gözden geçiriyordu.
Öğrenci, hazırladığı projenin üstüne titreyip kusursuz olmasına çalıştı.
İnsan bazen hayallerinin üstüne titreyerek onları korumalıdır.
sponsorlu bağlantılar