Bazen bir duruma, olaya veya habere öyle şaşırırız ki, adeta konuşamaz ve sadece bakakalırız. Bu durumu en iyi anlatan deyim hiç şüphesiz “ağzı açık kalmak”tır.
Ağzı açık kalmak deyiminin anlamı ne?
“Ağzı açık kalmak” deyimi; şaşkınlık, hayret veya büyük bir sürpriz karşısında ne söyleyeceğini bilememek, şok veya şaşkınlık yaşamak anlamına gelir. Genellikle beklenmedik durumlar veya inanılmaz olaylar için kullanılır.
Ağzı açık kalmak deyimi ile cümle örnekleri
Filmdeki sürpriz son karşısında ağzı açık kaldı.
Arkadaşının yaptığı jest karşısında ağzı açık kaldı.
Yeni aldığı habere ağzı açık kaldı.
Tatilde gördüğü manzara karşısında ağzı açık kaldı.
Patronun beklenmedik davranışı karşısında ağzı açık kaldı.
Arkadaşının başarısını görünce ağzı açık kaldı.
Maçta yapılan inanılmaz gol karşısında ağzı açık kaldı.
Sürpriz doğum günü partisi karşısında ağzı açık kaldı.
Sergideki eserler karşısında ağzı açık kaldı.
Tatilde denizde gördüğü manzara karşısında ağzı açık kaldı.
Yeni teknolojiyi görünce ağzı açık kaldı.
Arkadaşının sürpriz hediyesi karşısında ağzı açık kaldı.
Konserdeki performans karşısında ağzı açık kaldı.
Filmdeki aksiyon sahnesi karşısında ağzı açık kaldı.
Haberlerde duyduğu bilgi karşısında ağzı açık kaldı.
Çocuğunun başarısını görünce ağzı açık kaldı.
Tarihi eseri görünce ağzı açık kaldı.
Yeni evini görünce ağzı açık kaldı.
Arkadaşının yaptığı sürpriz karşısında ağzı açık kaldı.
Spor müsabakasındaki beklenmedik sonuç karşısında ağzı açık kaldı.
Tatilde gördüğü ilginç hayvan karşısında ağzı açık kaldı.
Sergideki sanat eserlerinin güzelliği karşısında ağzı açık kaldı.
Tatilde karşılaştığı manzara karşısında ağzı açık kaldı.
Filmdeki olağanüstü sahne karşısında ağzı açık kaldı.
Konserdeki müzik performansı karşısında ağzı açık kaldı.
Arkadaşının başarısına şahit olunca ağzı açık kaldı.
Yeni keşfedilen yeri görünce ağzı açık kaldı.
Tatilde yaptığı sürpriz karşısında ağzı açık kaldı.
Arkadaşının anlattığı hikaye karşısında ağzı açık kaldı.
Müzede gördüğü nadir eser karşısında ağzı açık kaldı.
sponsorlu bağlantılar